Su, Güneş Sistemi’ne özgü bir molekül değil. Hidrojen,
evrende en çok bulunan element. Oksijense yıldızlarda oluşuyor ve süpernova
patlamalarıyla oluşuyor ve süpernova patlamalarıyla evrenin her yanına
saçılıyor. Bu iki element, yıldız oluşturan bulutsularda su oluşturuyorlar.
Zamanla bulutsular yoğunlaşarak gezegenlere, kuyrukluyıldızlara ya da başka
gökbilimciler, bir yıldız fabrikası olan Orion Bulut’nun her 24 saatte bir,
Dünya’nın okyanuslarını dolduracak miktarda su oluşturduğunu keşfettiler.
Gökadamızda bu tür bulutsuların sayısının milyonlarca olduğunu düşünülüyor. Bu bulutsular durmadan su oluşturuyorlar. Radyo gökadamız samanyolu dışındaki bazı gökadamız Samanyolu dışındaki bazı gökadalarda da suyun izlerini gözlediler. Bu durumda evrenin neresinde olursa olsun, gezegenlerin ve sistemlerin öteki uydularında su bulunduğunu öne sürebiliriz.
Gökadamızda bu tür bulutsuların sayısının milyonlarca olduğunu düşünülüyor. Bu bulutsular durmadan su oluşturuyorlar. Radyo gökadamız samanyolu dışındaki bazı gökadamız Samanyolu dışındaki bazı gökadalarda da suyun izlerini gözlediler. Bu durumda evrenin neresinde olursa olsun, gezegenlerin ve sistemlerin öteki uydularında su bulunduğunu öne sürebiliriz.
Başka gökadalardaki su bir yana, kendi sistemimizdeki suyun
insanlığın yararına kullanılabilmesi
için daha çok yol alınması gerekiyor. Elbette, başka bir gezegenden
kendimizinkine su taşıyabileceğimiz düşüncesi, pek gerçekçi bir yaklaşım olmaz.
Ancak, uzun süren insanlı uzay uçuşları başladığında, başka gezegenlerdeki suya
gereksinim duyulacak. Su, yaşamsal öneminin dışındai bileşenleri olan hidrojen
ve oksijene verimli bir biçimde ayrılabilirse, uzun süren uzay yolcuklarında
önemli bir yakıt da olabilir.
Elbette, su deyince öncelikli olarak “yaşam” akla geliyor. Suyun
olduğu çoğu yerde yaşam da olabilir. Daha doğrusu, bildiğimiz anlamda yaşamın
oluşabilmesi için, su bir koşul. Evrenin her yanında su olmasına karşın, henüz
bizimki gibi sulak ve yaşam için gerekli her türlü koşulu barındıran bir
gezegen daha bilmiyoruz. Varsa bile, çok uzun süre ulaşabileceğimiz uzaklıkta
değil.
Kaynak: Bilim ve Teknik dergisinin eki olan Yeni Ufuklar dergisinin kasım 2005 sayının 27 sayısından alınmıştır.
Kaynak: Bilim ve Teknik dergisinin eki olan Yeni Ufuklar dergisinin kasım 2005 sayının 27 sayısından alınmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder