17.06.2012

ABD nin Casus Helikopteri


Amerikan ordusu, yüksek çözünürlüklü görüntüleme sistemlerine sahip insansız helikopterler geliştirdiğini açıkladı.
Askeri yetkililer, yeni helikopterlerin eşsiz bir izleme kapasitesine sahip olduğunu söyledi.
Helikopterlerden üçünün Mayıs ya da Haziran'dan itibaren Afganistan'da konuşlandırılacağı bildirildi.
Bu helikopterleri Boeing üretti. Ancak ileride diğer şirketlerin de ihaleye girebileceği belirtiliyor.
A160 Hummingbird (Sinekkuşu) sistemleri dikine kalkış ve iniş yapabiliyor. Bu nedenle piste ihtiyaç duyulmuyor.
Askeri yetkililere göre yeni helikopterler havada belli bir noktada asılı kalabiliyor. Diğer insansız araçlarda bu özellik yok.
Helikopterlerin Orta Doğu'ya sevk edilmeden önce Arizona'da deneneceği belirtiliyor.
İnsansız helikopterler, bu yılın başlarında geliştirilen Argus-IS çoklu görüntüleme sistemlerine sahip. Argus, Yunan mitolojisindeki 100 gözlü dev.
Bu teknoloji, taktik görevlerde kullanılan en gelişmiş video sensörleri kullanıyor. 1,8 gigapiksel kameralar cep telefonlarındaki 2 megapiksel kameralardan 900 kat daha keskin görüntü sağlıyor. Kumanda merkezine saniyede 10 kare hızında gerçek zamanlı görüntü aktarılabiliyor.
Casus helikopterler, 6.1 kilometre yükseklikten 168 kilometre karelik bir alanı tarayabiliyor. Aynı anda 65 hedef izlenebiliyor. Araçlar, insanlar ve diğer nesneler farklı yönlere hareket etseler bile takip edilebiliyor. 
Kaynak : BBC

Uydular Tarihsel Bölgeyi Bulmayı Yardımcı Olur


Yeryüzünün uydu görüntülerini inceleyen arkeologlar, antik yerleşim yeri olabilecek binlerce bölge keşfettiler.
Dr. Jason Ur, Suriye'nin kuzey doğusunda kazı yapılabilecek 9000 alan bulunduğunu söyledi.
Uydulardan elde edilen görüntüler bilgisayarlarla taranarak görüntülerdeki renk değişimleri ve toprak yığınlarını incelenerek yeni höyükler bulunabiliyor.
Dr. Ur aynı bölgeyi uydu görüntülerini kullanmadan yeryüzünde incelemenin yıllar sürebileceği görüşünde.
Bulgularını National Academy of Sciences dergisindeki bir makalede aktaran yazar, BBC'ye yaptığı açıklamada, bilgisayar programlarıyla haritada insanların 7000 ila 8000 yıl önce yaşadıkları ilginç alanları görmenin mümkün olduğunu söyledi.
Ur'a göre, bilgisayarda incelenen görüntüler sayesinde bölgeyi ziyaret etmeden nereye gitmeleri gerektiğini bilmek, arkeologlara büyük zaman kazandıracak.
Araştırmacı, önce bilgisayar görüntüleri üzerinden hedefi belirlediklerini, önceden yoğun araştırmalara gerek olmadığı için alanlara bizzat gittiklerinde daha çok zamana sahip olduklarını da ifade etti.
Dr. Ur geçmişte gizliliği kaldırılan casus uydu fotoğraflarına bakarak olası kazı alanları bulmaya çalışmış.
Ancak son 3 yıldır Massachusetts Teknoloji Enstitüsünden bilgisayar uzmanı Bjoern Menze ile birlikte çalışarak yeni bir yazılım geliştiren Ur, bu program sayesinde sayede insan gözüyle taranması zor olan çok geniş alanları süratle sınıflandırabildiklerini belirtti.
Bu uygulamanın objektif sonuçlar verdiğini söyleyen Dr. Ur artık daha geniş alanları inceleyebildiklerini söyledi.
Program sayesinde 23.000 kilometrekarelik bir alanda kazı yapılması muhtemel 9000 yeni alan tespit edildi..
Keşfedilen bu alanların kazı çalışmaları yapılmaya çok uygun bir bölge olduğunu anlatan Dr. Ur ancak Suriye'nin şu anda içinde bulunduğu politik durum yüzünden çalışmalarını askıya aldıklarını ekledi.
BBC'ye açıklama yapan Dr. Ur Kuzey Irak'taki Kürt bölgesinde araştırmalara başlamak istediğini belirtti.
Kuzey Irak'taki kazılarla, uydu görüntülerini inceleyen yazılımın güvenilir olup olmadığı da anlaşılacak.
Geçmişte Irak'ta arkeolojik çalışmaların çok yaygın olmadığını ancak artık insanlığa miras kalan bu tarihi alanların önemini anlamanın ve bu kültürel mirası korumanın zamanı geldiğini söyledi.
Kaynak: BBC

Japon Nükleer Santral Hakkında

Uzun yıllardır enerji ihtiyacının önemli bölümünü nükleer santrallerden sağlayan Japonya, bir santralını daha kapatarak nükleer enerjiden vazgeçmeye iyice yaklaştı. Geçen yılki deprem ve tsunami felaketi sırasında Fukuşima Santralı'nda yaşanan nükleer sızıntı ardından, ülkedeki nükleer santrallerin hemen hepsi güvenlik nedeniyle kapatılmıştı.

TEPCO şirketine ait Kashiwazaki-Kariwa santralında da şalterlerin indirilmesi ardından, 54 nükleer reaktörü bulunan ülkede sadece tek bir reaktör faaliyetini sürdürüyor.
Kuzeydeki Hokkaido Adası'nda bulunan bu reaktör de Mayıs ayında bakım için devre dışı bırakılacak.
Japonya normalde 13 ayda bir, reaktörleri bakım amacıyla bir süreliğine kapatıyordu. Ancak Fukuşima'daki sızıntıdan bu yana halkın tepkileri dolayısıyla denetimler için devre dışı bırakılan hiç bir reaktör yeniden açılamadı.
Bu durum 'nükleer enerji alanında bir güven buhranı' olarak yorumlanıyor.
Hükümet, bir süredir santrallar çevresinde yaşayanları reaktörlerin dayanıklı olduğuna ikna edebilmek için sistemler üzerinde stres testleri düzenliyor.
Ülke enerjisinin yüzde 30'unu sağlayan bir kaynağın bu şekilde denklem dışında kalması, uzun zaman sürdürülebilir bir durum değil.
Açığı kapatmak için elektrik şirketleri eski, atıl santrallarını yeniden hizmete alırken, doğalgaz ve diğer fosil yakıtların ithali büyük oranda arttı.
Bu da ülke üzerinde ciddi bir ek maliyet yaratıyor ve üretim girdilerine yansıyor. Japonya'nın Ocak ayında verdiği 437,3 milyar yen (5,4 milyar dolar, 9,5 milyar TL) tutarındaki rekor cari açığın en önemli nedenlerinden biri de buydu.
Dahası, önümüzdeki yaz ayları sıcak geçer ve soğutma için elektriğe talep yüksek olursa, kaynakların yetmeyebileceğinden endişe ediliyor.
Geçen yaz, aşırı talep yüklenmesini önlemek için bazı büyük fabrikalarda üretim gece saatlerine ve hafta sonlarına kaydırılmış, hükümet de işyerlerinden enerji tüketimini yüzde 15 azaltmalarını istemişti.
Kaynak :BBC

Lityum Pilleri


Otomotiv endüstrisi elektrikli araba üretimine doğru ilerliyor olabilir, fakat bu araçların satış oranı henüz çok düşük seviyelerde... Bunun başlıca nedeni de pil teknolojisinin yeterince gelişmemiş olması... Teknolojinin daha yaygınlaşması için pillerin daha hafif, dayanıklı ve ucuz olmaları gerekiyor. Bu noktada pek de umuldamadık bir kaynaktan elde edilen mineraller pek çok şeyin değişmesini sağlayabilir.
Kaynak: bbc