20.07.2012

Pardus Gelişecek

Geçen ay yapılan Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda Bakanlarımızın yaptıkları çalışmalar ve belirdikleri karara göre, bundan sonraki kullanılacak 620 bin akıllı tahtada Pardus'un kullanılması kararına varıldı'' dedi.
Hızla ilerleyen teknolojik ihtiyaçlar ve sosyal iletişimin artmasıyla TÜBİTAK, bu ihtiyaçları daha verimli şekilde karşılayacak Pardus'u geleceğe taşımak amacıyla toplumun her kesiminden gerçekleşen katılımla 23-24 Mart tarihinde ''Pardus'un Yarını'' çalıştayını gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, çalıştayda Pardus'un nasıl gelişeceği konusunda fikir alışverişinde bulunulduğunu söyledi.

'Fatih projesinde akıllı tahta ve tabletlerde işletim sistemleri yer almakta... İlk 85 bin akıllı tahta ihalesini Vestel kazanmış durumdaydı. Bu ihale şartnamesinde, tahtada hem Windows'un hemde Pardus'un kurulu ve çalışır durumda olması yazılıydı. Pardus, yapılan 70 temel testten başarıyla geçmiş durumdadır. Şu anda sahaya nakledilen 85 bin akılı tahtada, Pardus var. Geçen ay yapılan Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda bakanlarımızın yaptıkları çalışmalar ve belirdikleri karara göre, bundan sonraki kullanılacak 620 bin akıllı tahtada Pardus'un kullanılması kararına varıldı.''
Fatih projesinde Pardus'un kullanımına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'ndan her türlü desteği aldıklarını dile getiren Ahmet Kaplan, ''MEB ile yaptığımız eğitim faaliyetleri bir ara sekteye uğramasına rağmen şu an devam ediyor. Farklı illerde Pardus kullanımına ilişkin eğitimlerimiz oluyor. Bu demek oluyor ki öğrencilerin ilk karşılaştığı akıllı tahtalar kendi milli işletim sistemimiz Pardus yüklü olacak'' bilgilerini verdi.


Pardus dağıtımlarında farklılık oluşturmayı düşündüklerini bildiren Kaplan, şöyle devam etti:
''Sadece kurumsal ve bireysel sürümler değil, ilerleyen zamanlarda sunucu ve mobil sürümleri çıkarmayı planlıyoruz. Bu yıl içerisinde uzaktan yönetim ve bütünleşme araçlarına önem vererek, Türkçe'leştirme eksikleri tamamlanmış, TÜBİTAK onaylı eğitim dokümanları hazır, uzun dönemli destek vereceğimiz kararlı bir kurumsal sürüm ortaya çıkmış olacak. Kararlılık, güvenlik, performans, uygulama zenginliği gibi konuların yanında görselliğe de önem vereceğiz. Bu amaçla geniş katılımlı Pardus Tema yarışmasının çalışmalarına başladık. Devam eden süreçte, farklı kamu kurumları ile sözleşme aşamasına geldik. Birkaç aydır devam eden görüşmeler sonuçlanma aşamasına gelindi. Bize karşı güven ve inançlarını sürdüren bu kurumlara teşekkür ederiz.''
Kaplan, yapılan çalışmalara paralel olarak, gerek yeni yapılanma anlayışı gerekse de Kalkınma Bakanlığı'nın önerileri ve katkılarıyla, Pardus Projesi'ni daha tabana yayılmış hale getireceklerini dile getirerek, ''Daha katılımcı, hem kamu hem de özel sektörde, tüm ihtiyaç duyan kitlesiyle bütünleşen, gerekli hizmeti ve desteği mümkün olduğunca yerinde sağlayan bir yapıda, özel sektörle işbirlikleri geliştirmek istiyoruz. Dikey uzmanlık alanlarında üniversiteler ve özel sektörle sıkı bir işbirliği içerisinde olacağız. Ayrıca, sertifikasyon programlarıyla, farklı bilgi birikimine sahip paydaşlarımızla birlikte çalışma imkanı sağlayacağız. Amacımız, Pardus projesi ile kamu ve özel sektör kuruluşlarımız ve tüm halkımızın rahatlıkla ve severek kullanacağı bir işletim sistemini sunmak ve bilişim sektörüne böylece yeni çalışma alanları oluşturmak'' diye konuştu.

18.07.2012

Duvarın Arkasını Görünebilir


Yıllardır çalışmalar yürüten bilimadamları, şimdi buzlu cam, deri ya da bir paravanın arkasındaki nesneyi doğal ışık yardımıyla görmeyi başardı. Daha önce lazer ışınlarını kullanarak, duvarın arkasını gören kamera geliştiren Amerikalı bilimadamlarını, İsrailli meslektaşları geçti.İsrailli bilimadamları, lazer yerine doğal ışığın kullanıldığı yeni yöntem geliştirdi. Yeni yöntem, ışığın engelle karşılaşınca, kırılıp yansıması ilkesine dayanıyor ve görünmeyen nesneyi bu yolla görünür kılıyor.Bilimadamları, lazer ışınlı yöntemin; gözetleme ve arama kurtarma çalışmalarında kullanılabileceği, doğal ışıklı yöntemin de, biyolojik ve nörolojik araştırmalarda geniş ufuklar açabileceği görüşünde...
Video tıkla: 

100 Metre İçinde Bedava Wi-Fi


Teknolojiye yenik düşen eski telefon kulübeleri farklı bir amaç için kullanılacak. New York'ta halen çok düşük bir oranda da olsa kullanımda olan telefon kulübelerine yeniden hayat verecek bir çalışma yapılıyor.
Bu çalışma neticesinde eski telefon kulübeleri ücretsiz internet erişim noktaları haline getirilecek. Kulübelerin 100 metre etrafında erişim sağlanabilecek bağlantıların ücretsiz olması konusu ise ilerleyen süreçte değişebilir.
Reklam gösterimi konusunda da bir uzlaşmanın sağlanamadığı projenin maliyetinin kulübe başında 2000 Dolar’ın üzerinde olacağı belirtiliyor. İyi bir reklam mecrası olan bu kulübelerin bu şekilde gelir elde ederek bağlantının daimi olarak ücretsiz kalmasının sağlanması bekleniyor. Kaynak

17.07.2012

Beta Office 2013 Dene

Microsoft, Windows 8'in deneme sürümlerinden sonra beklenen Office 2013 deneme sürümünü de yayımladı. Geçtiğimiz haftalarda yaptığımız haberlerde Office 2013'ün deneme sürümünün yaz ayları içerisinde her an gelebileceğini belirtmiştik. Ardından da ortaya çıkan logo ve ekran görüntüleriyle Office 2013'e yaklaşıldığı anlaşılmıştı.
Tıpkı Windows 8 gibi Customer Preview olan yani kullanıcı önizlemesi olarak çevirebileceğimiz sürüm Home Premium paketini kapsıyor. Microsoft Office 2013 Home Premium paketinde Word, Excel, PowerPoint, Outlook, OneNote, Access ve Publisher programları bulunuyor.
Tek hesapla 5 bilgisayara kuruluma izin veren Office 2013 aynı zamanda tam bulut uyumuyla da birlikte geliyor. SkyDrive desteği sayesinde isterseniz tüm dosyalarınızı anında buluta yedekleyebilir, böylece kaydetmeme gibi bir sorunla karşılaşmazsınız. 
Önemli bir notu da aktaralım. Office 2013 artık sadece Windows 7 ve Windows 8 üzerinde çalışacak. Yani eğer Windows 7'nin herhangi bir paketini ve Windows 8 Customer Preview kullanıyorsanız Office 2013'ün betasını ve daha sonra da çıktığında tam sürümünü indirip kullanabilirsiniz. Windows XP ve Vista sahiplerininse artık işletim sistemlerini değiştirmeyi düşünmeleri gerekiyor.


Açılan linkte "Sign up" tuşuna basarak kayıt olarak indirebilirsiniz. Sadece İngilizce ve İspanyolca olarak yayımlanan beta'nın 32 bit versiyonunu indirmenizi öneriyoruz. Microsoft da yaptığı uyarıda 64 bit işletim sisteminiz olsa bile 32 bit'i indirmenizi tavsiye ediyoruz diyor.

Kendi kendini soğutan içecek kutusu


EPA Stratospheric “Mikrosoğutucu Teknolojisi” ödülünün de sahibi olan içecek, Joseph Company tarafından geliştirilip patenti alınmış ve lisanslandırılmış; firmanın sahibi Bay Joseph, firmasının bu teknoloji üzerinde uzmanlaşmasının 19 yılın üzerinde bir zaman aldığını söyledi:
"Herkes çok heycanlı; çünkü eğer sızdıran donduruculardan ve buzluklu satış makinelerinden kurtulmayı başarırsak ve soğuk bir kutuyu hiçbir buz ,dondurucu ya da enerji kullanmadan elde edebilirsek ,o zaman bu büyük bir artı olacak.”
Kutunun içine bir ısı değişim ünitesi eklenmiş. Onun içinde ise organik, yenilenebilir bitki kayanağından elde edilmiş aktif halde karbon bulunuyor (hindistan cevizi kabuğundan yapılmış). Isı değişim ünitesi, karbondioksit gazını 10 bar'lık basıçta aktif haldeki karbonlara emiyor. Kutunun üzerindeki düğmeye basılınca, ısı değişim ünitesi içerisindeki kapakçık mekanizması aktif hale gelip atmosfer (1bar) ve ısı değişim ünitesi (10 bar) arasında bir basınç farkı oluşuyor. Ardından yüksek basınçta aktif haldeki karbonlara absorbe edilmiş karbondioksit atmosfere buharlaşmaya başlıyor. Aktif karbondan gazın bırakım sürecinde, bir ısı düşüşü gerçekleşiyor; bunun sebebi, içeceğin, ısı değişim ünitesinin dış yüzeyi ile termal temasta olması. Karbondioksit gazı basıncı düştükçe, atmosfere buharlaşmak için içeceğin ısısını kullanıyor; böylece içeceğin ısısı üç dakikalık bir süre zarfında 30 C'lık bir düşüşe uğruyor.
Dışarıdan hiçbir enerji kaynağına ihtiyaç duymayan sistem, kullanışlı olmasının yanında, diğer markaların önceki denemelerindeki gibi doğaya seragazı salmaması ve tamamıyla doğa dostu olması ile farkını ortaya koyuyor. Gelecekte birçok alanda yaygınlaşması kaçınılmaz olan bu teknolojiyle belki de içeceklerimiz dışında birçok yiyecek buzluklara muhtaç olmayacak ve enerjiyi daha verimli kullanma adına büyük adımlar atabileceğiz.